EĞİTİM İÇERİĞİ
-Ruhsal travma nedir? Ruhsal travmayi aciklayan teoriler.
-Travmanin Nörobiyolojisi
-Travmanin Sosyal ve Duygusal Etkileri
-Ruhsal travma ile iliskili ruhsal bozukluklar ve yaygin olarak görülen belirtileri (Travma Sonrasi Stres
Bozukluklugu, Borderline Kigilik Bozuklugu, Dissosiyatif bozukluklar)
-Hangi Travmaya nasil müdahale edilmeli?
-Travmada Amigdal Müdahaleler
-Agir Travmalarla Calismada Dikkat Edilmesi Gereken Konular, karsilasilan alanlar
-Ruhsal travmada ilk müdahale teknikleri
-Ruhsal travma vakalarini yönlendirme prensipleri
-Travmayi 5 duyu organiyla yeniden isleme
-Vaka örnekleri
-Soru-cevap ve tartisma
Savaşların, doğal afetlerin, kazaların ve şiddet olaylarının bireyleri ve kitleleri sıklıkla etkilediği günümüzde, yapılan çalışmalar psikolojik travma alanını psikiyatri ve klinik psikolojinin önemli bir dalı haline getirmiştir. Türkiye, bir deprem bölgesi içinde olması nedeniyle sık sık deprem felaketi yaşamakta ve siyasi coğrafya içindeki hassas konumundan dolayı da yıllardan beri silahlı çatışma ve terör olaylarına maruz kalmaktadır. Bunlara ek olarak, Türkiye Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan konumu nedeniyle şiddet olaylarından dolayı topraklarını terk etmek durumunda kalan çok sayıda mültecinin akımına uğramaktadır. Trafik kazaları ve kadına yönelik şiddet olaylarının sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. COVID-19 pandemisi yarattığı yaşamımıza yönelttiği tehditle toplumsal düzeyde travmatik bir etki yaratmaktadır. Tüm bu olaylar bugün Türkiye’nin en önemli ruh sağlığı sorunlarından birinin travmatik olayların insanlar üzerinde yarattığı olumsuz psikolojik etkiler olduğunu düşündürmektedir.
Araştırmalar 40 yaşına gelmiş hemen hemen herkesin yaşamları boyunca en az bir kere travmatik bir olaya maruz kaldığını göstermektedir. Travma deneyimi olan kişiler, tanık oldukları olayları istemsiz bir şekilde düşünürler ve sıkıntı duyarlar; sıklıkla sıkıntı verici ya da korkutucu rüyalar görürler; tanık oldukları olayları hatırlatan yerler, durumlar, kişiler ve hatta nesnelerle karşı karşıya geldiklerinde sıkıntı duyarlar ve kalp çarpıntısı, terleme, titreme gibi fiziksel belirtiler yaşarlar; dolayısıyla olayla ilgili düşüncelerden ve onları hatırlatan uyaranlardan kaçınırlar; sürekli korku, utanç, öfke, suçluluk duyguları yaşarlar; kendileri, başka insanlar ve dünya ile ilgili aşırı olumsuz inançlar geliştirirler; insanlardan uzaklaşırlar; olumlu duyguları hissetmez olurlar; öfke patlamaları, uykusuzluk, ilgi kaybı, dikkat bozukluğu, tetikte olma hali ve aşırı irkilme gibi belirtiler yaşarlar. Bu belirtiler psikiyatrik sınıflandırma sistemlerinde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak adlandırılırlar. Araştırmalara baktığımızda travma deneyimi olan yaklaşık üç kişiden birinde TSSB gelişme ihtimali olduğu görülmektedir. Travma deneyimi olan kişilerde TSSB dışında ya da TSSB’ye ek olarak depresyon, kaygı bozuklukları, somatoform sorunlar ve alkol / madde kullanımı gibi sorunlar da görülür. TSSB belirtileri ve diğer ruhsal sorunlar işlev kaybına yol açtıklarından bu ruhsal soruna sahip kişilerin mesleki, ailevi ve sosyal yaşamları olumsuz etkilenir.