Montessori Eğitimi
Erken yaşlarda, kişinin doğal yeteneği olan alanların eğitmenlerce fark edilmesi ve bu yönde yönlendirilmesi, işinde başarılı nesiller yetiştirmek için hayati öneme sahiptir.
Bugün birçok kişi mesleğini sevmemekte, işinde mutlu olmamakta ve dolayısıyla yaşadığı ülkeye de yeterli oranda fayda sağlayamamaktadır.
İşte bu durumu tersine çevirmeyi amaçlayan; çocukların yetenek ve eğilimlerini erken yaşta keşfederek onları başarılı olacakları alanlara yönlendiren eğitim sistemine Montessori Eğitimi denilmektedir.
100 yılı aşkın bir zamandır dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde uygulanan bu metodun yaratıcısı İtalyan bilim insanı Maria Montessori’dir. Çocuk merkezli bu özgür eğitim sistemi, her çocuğun farklı becerilere ve ilgi alanlarına sahip olduğunu ve her çocuğun öğrenme hızının da farklılık gösterdiğini kabul eder. Dolayısıyla çocuğun kendi eğitim sürecinde belirleyici rol oynamasına izin verir.
Bunu nasıl mı yapar?
Öncelikle Montessori Eğitimi veren kurumların fiziksel altyapılarının bu özgür eğitim ortamına uygun şekilde dizayn edilmiş olması gerekir.
Standart öğrenci sıraları, öğretmen masası ve tahtadan oluşan sınıflar bu eğitim sisteminde kesinlikle kendine yer bulmaz.
Montessori Eğitimi için, çoğunlukla düşünme sürecini geliştirici oyuncaklardan ve kırtasiye ürünlerinden oluşan eğitici materyallerin yer aldığı geniş bir ortamda her çocuğa fazlasıyla hareket alanı sağlanmalıdır.
Çocuk istediği zaman istediği etkinliği yapmakta, istediği oyuncaklarla oynamakta özgür bırakılmalıdır. Yeme-içe, tuvalet gibi kendi ihtiyaçlarını da yine kendisi istediği zamanlarda giderir. Bu eğitim sistemi çocuğun kendini bir birey gibi görmesini hedefler. Çocuklar, hata yaparak doğruyu bulur, bir anlamda kendi kendini eğitir. Tüm bu süreci denetleyen ve kontrol eden bir gözlemci-eğitmen de bulunur. Ancak bu eğitim sistemi yetişkin gözüyle değil çocuk gözüyle tasarlanmıştır. Dolayısıyla çocukların istekleri her zaman ön plandadır.
Bu eğitimin çocuklara faydası nedir?
Montessori eğitimi alan çocukların diğer yaşıtlarına oranla daha erken yaşta okuma-yazma öğrendikleri, yaratıcılıklarını artırdığı, dil becerilerinin çok daha çabuk ve düzgün şekilde geliştiği ve matematiksel işlemlere de daha yatkın oldukları görülmüştür. Temel olarak bu eğitimi alan çocuklar ileri yaşlarda standart eğitim sistemine geçtiklerinde de daha başarılı olmaktadırlar.
Kendi seçimlerini yapan, hareket etmekte özgür olan, dilediği anda dilediği etkinliklerle kendini geliştiren ve ilgi alanlarını kendi belirleyen çocukların, gelecekte de daha özgüvenli ve başarılı bireyler olmaları bu eğitimin doğal bir sonucudur.
Montessori eğitimi sadece kurumlarca değil evde de verilebilmektedir.
Bilinçli anne ve babalar evde çocukları için bir montessori eğitim ortamı oluşturabilirler. Bu ortamı oluştururken, söz konusu odada çocuk için geniş bir hareket alanı bulunmasına, farklı türden eğitici materyallerin yer almasına ve çocuğun kendi istediği aktiviteleri yapmasına özen gösterilmesi yeterlidir.
Montessori eğitimi materyalleri çocuğun zihinsel, bedensel ve psikolojik gelişimini artırmaya yönelik oyuncak, kitap ve el becerisi gerektiren ürünlerden oluşur. Çocuğa seçim özgürlüğü tanınması bu eğitimin temelini oluşturmaktadır. Çocuk kâğıt kesip katlamak istiyorsa bunu yapmalıdır, ahşap kuleler dizmek istiyorsa ona yönelmelidir, yapbozları çözmek ona keyif veriyorsa yapbozlarla ilgilenmelidir.
Eğitim İçeriği
- Maria Montessori Hayatı
- Montessori Metodu
- Çocuğun Özgürlüğü ve Bağımsızlığı
- Birinci Evre 0-6 Yaş
- Ruhsal Embriyo
- Emici Zihin
- Duyarlı Aşamalar
- İkinci Evre 6-12 Yaş
- Üçüncü Evre 12-18 Yaş
- Gözlem
- Montessori Eğitim Kademeleri
- Montessori Infant Sınıfı
- Montessori Toddler Sınıfı
- Montessori Erken Çocukluk Sınıfı
- Montessori İlkokulu
- Montessori Ortaöğretimi
- Erdkinder
- Montessori Eğitiminin Özellikleri
- MOntessori Eğitimi Müfredatı
- Montessori Eğitmeni